7 Ocak 2009 Çarşamba

yağardım...

Bıraksalar yağardım,
Bıraksalar düşerdim damına iri damlalar gibi,
İslerden ebrular çalışarak
Güvercin pisliklerinden lunaparklar kurarak
Sızarak düşerek yuvarlanarak
Antenlere selam çakarak
İnerdim camına kendime hayran,
Akardım
Önce hızla, sonra yavaş
Durur akar durur,
Su olmaktan ellerim buruşur
Bakardım içeri
Görürdüm seni elbet.
Utanır arkama saklar mıydım griliğimi?
Ve sen bir ölüyü örter gibi
Ya da bir duvarı boyar gibi
İndirirdin perdeleri bir telaş...
Ve ben toplayarak yolumdaki tozları
Kahve tonlardan kloş eteklerime,
Akarak düşerek yuvarlanarak
Toprağı bulana kadar inerdim...
Açma vaktinde perdeleri
Güzel kokular saçardı toprak
Nedenini bilmezdin...
Ve camda gri-kahve bir çizgi
Diğer gri-kahve çizgiler gibi,
Görmezdin...

2 yorum:

efrasiyab dedi ki...

okuduktan sonra başımı pencereye çevirdim. gülümsedim evlerin çatılarına ciseleyen yağmura. çok güzel yazmışsınız dedim su olmaktan elleri buruşan yağmur kadına.

uçuşuk dedi ki...

teşekkür ederim...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...