12 Aralık 2010 Pazar

yine gittin


Bir gidiş hikayesi daha, senin adınla... Ayrılıklı kelimeler eteklerimde, ıslanmış üstelik yapışmış dizlerime yaşlarla...

Kalbim telaşlı bir sincaptı, tek sahip olduğu sendin, atladı koştu peşinden... Yine aynı 30 metre, yine aynı kırmızı bantlar, o bantlar ki kestirdim gözüme, bir makaslık canları var seni benden ayırdılar... Erzurum'a kadar arkandan bakardım, olmasaydı aramıza giren o duvar ve şayet bilebilseydi sevgimizi neme bulanır aşağıdan yukarı yosun yeşiline bulardı belki kendisini... Kapatıp gözlerimi salona yürüyüşünü seyrettim sen bilmeden, uçağa binişini, oturuşunu koltuğuna ve bekleyişini, gözlerimdeydi her soluk alışın ve hala kırmızı bantların oradaydım, gitmedim... Son bakışını cebime atıp, evrende kalmış son zerre misali boşluğa savurdum kendimi... İstanbul soğuk, ısıtan sen miydin?... 6, 12'den küçük diye tek tek, incecik ve güçsüz kürdanlardan evler gibi, teselliler inşaa ettim... Ortalık fazla sessiz, sesle dolduran sen miydin?

Erzurum'un kışı pek olurmuş, sıkı giyin, üşütme asker...

Ben aynı yerdeyim, her zamankinden daha çok seninleyim asker...

Sevgiler...
.


ipekböcee

2 yorum:

MERY DAIMON dedi ki...

Askerler can'dır. :(

uçuşuk dedi ki...

zor imiş...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...