10 Aralık 2008 Çarşamba

Şarkılar söyleyemedi çocuklar...

"Bak işte yaklaşıyor fırtına,
Bak yine yükseliyor dalgalar,
Yıllardan sonra yollardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yıllardan sonra yollardan sonra
Yeniden yanyana onlar
Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar..."
yeni türkü

Şarkılar söyleyemedi çocuklar... Yanyana da duramadı, sisler içerisinden delip geçen buz gibi nehirler vardı, köprüsüz... Kimine göre doğru kimine göre yanlış, kime ne, hani fikrini söylemekti doğrusu, söyleyemediler... O an özgürlük hangi kuyunun dibinde idi bilinmez, sokaklarda kime sorsan, bugün hiç görünmedi derdi. 2 yanlış ses, bir kaç karanlık ve bir grup kanatsız oturmuş yazmışlardı koskocaman puntolarla "aklının yetmediğinden kork, aklının yetmediğine korku ver": sınırlar, parmaklıklar, tenlerde patlayan, yürek acıtan sesler ver. "Vur eline sağlık" diyenleri de duydum, vurulanları da gördüm: 2 araya kaynayan yanlışı çıkartınca gerisi tomurcuk çocuklardı, elleri nasırlılardı, saçları kırlılardı; babaydı, evlattı, insandı ve ne arsası, ne arabası, ne barkı sadece inandığı bir fikri vardı ismine kayıtlı, doğruymuş yanlışmış kime neydi, çıkıp söylemek hakkı vardı! İki çift söz kaldı kursağında söylenmemiş; bir kaç göz doldu, birinin boğazı düğümlendi, biri tükürdü ayakları dibine tiksinerek, diğeri kınadı fikrini, kimi başı dik yürüdü, kimi alkışladı elleri çatlayana dek, kimi uzandı yere yüzükoyun, kimi hayallerini attı çöpe, kimi içinde kızgınlık büyüttü, kiminin canı yandı... kimi şarkısını aldı, gitti...
Özgürlük hangi kuyunun dibindeydi bilinmez, o gün şarkılar söyleyemedi çocuklar, sokaklar öksüz kaldı...
.
01.05.2008

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...